1 Kasım 1918’de doğan Fransız kadın doğum uzmanı Frederick Leboyer, 1975’te çıkan Şiddetsiz Doğum adlı kitabıyla tanınıyor. Kitap, özellikle rahimden geçişi kolaylaştırarak doğumu daha yumuşak bir deneyim haline getirmekten bahsediyordu. Bu teknik, “Leboyer banyosu” olarak tanındı.
Ilık su
Leboyer yönteminin savunucuları, yöntemin anne ve bebek için hem güvenli hem de faydalı olduğuna inanıyor. Doğum ve doğum sırasında annenin ılık suya dalmasının ağrıyı hafiflettiğine ve bebek için daha az travmatik bir doğum deneyimi yarattığına inanıyorlar. Leboyer yöntemini eleştirenler, suya daldırmanın bebekler için su soluma ve enfeksiyon dahil olmak üzere gereksiz bir risk oluşturduğuna inanıyor.
Suda doğumun daha önceki bir öncüsü olan Igor Charkovsky, 1960’ların başlarında Sovyetler Birliği’nde suda doğumun güvenliği ve faydalı yönleri konusunda yoğun araştırma yaptı. Aynı on yılın sonlarında, Leboyer bu fikirleri uygulamaya koydu ve yeni doğan bebekleri ılık suya daldırmaya başladı. Bir diğer Fransız kadın doğum uzmanı Michel Odent teoriyi genişletti ve anneleri rahatlamak ve daha doğal bir doğum deneyimi sağlamak için sıcak küvetlere daldırdı.
Odent, doğum yaklaştığında ılık banyodan çıkmayan kadınlar olduğunu buldu. Bu, Odent’in yeni doğmuş bir bebeğe zarar vermek yerine su altı doğumunun fayda sağlayıp sağlamayacağını araştırmasına neden oldu. Ayrıca bu şekilde doğan bebek için olası tehlikeleri araştırdı. 1990’ların sonunda binlerce doğum yapacak kadın Odent’in Pithiviers doğum merkezinde doğum yaptı ve su altında doğum yapma fikri Batı Yarımküre’nin diğer bölgelerine yayıldı.
Evde Doğumlar
Amerika Birleşik Devletleri’nde suda doğum yapmayı denemek isteyen çiftler bunu kendi evlerinde yapmak zorunda kaldı. Ancak yöntem kısa sürede hastanelere ve doğum merkezlerine yayıldı. Bugün, Ulusal Sağlık Hizmeti hastanelerinin dörtte üçünden fazlası, bu yöntemi denemek isteyen kadınlara bu hizmeti vermektedir.
Yumuşatma Etkisi
Doğum hem anne hem de bebek için travmaya neden olur. Leboyer yönteminin savunucuları, ılık bir banyonun bebeği uteroda yıkayan amniyotik sıvıyı taklit ettiğine ve bu tür bir daldırma işleminin doğum kanalından dünyaya geçişini kolaylaştırdığına inanmaktadır. Su ayrıca sert tıbbi aydınlatma, sesler ve renkler üzerinde yumuşatıcı bir etkiye sahiptir.
2000 yılında Harper adlı bir araştırmacı, suda doğumun doğum sırasında annenin rahatsızlığını kontrol etmeye yardımcı olduğunu buldu. Suda doğum, özellikle bel ağrısı olmak üzere pek çok durumda etkili bir ağrı tedavisi türü olduğu kanıtlanmış bir su terapisi veya hidroterapi biçimidir; doğum yapan anneler için ortak bir durum.
Bir yanıt yazın