Sarı Kanatlı Meleklere; Ellerinden sarı bezin düşmediği tüm kadınlara selam olsun! Varsa erkeklere de helal olsun 🙂 Hani toplumumuzda genel olarak kadınlarımızın yüküdür ya birçok şeyle adeta özdeşleşmiştir. Bir önceki yazımda kadınları “Pelerinsiz Kahramanlar” olarak adlandırmıştık, şimdi ise sarı bezin kanat olup uçtukları melekler olarak hayal edebilirsiniz. Her şeye yetmeye ve yetişmeye çalışan yüreklere…
Kadını oluşturan ya da ayrıştıran ne varsa artık yeni nesil anneleri bunun çok farkında ve çocuklarını ona göre yetiştirmeye özen gösteriyorlar. Bu geleceğimiz için gerçekten umut verici. Şuan doğan bir çocuk bundan 20-30 yıl sonra anne veya baba adayı olduğunda müşterek hayatın paylaşımlarını daha demokratik bir şekilde sorgusuz sualsiz yardımlaşarak yapacaklarının sinyallerini alır gibiyiz.
Birçok ülkede “Aile” kavramı bile kalmamışken, sorumluluklarına sahip çıkan bireyler olarak örnek olmalıyız. Bir ülkenin ilerlemesini engellemek isteyenlere din, dil, aile ve ekonomisine ince ince sekteye uğratarak kaçınılmaz çöküşüne doğru yol almasına izin vermemeliyiz. Bizler sabırla elimizdeki değerlerin kıymetini bilerek daha iyi nasıl olur kısmına odaklanmalı ve yapıcı olmalıyız.
Sarı Kanatlı meleklere!
Yıkıcı bir insan tipi olumlu bir örnek de olamaz. Deprem bölgesinde olduğumuz aşikar ve ya bir gün sonrasını düşünün. Bir yandan doğumlara sevinirken, bir yandan ölümlere üzülüyoruz. Bazı kaybolan değerleri evlatlarımıza tekrar aşılamalıyız. Doğumları sadece balon partilerinden ibaret sanmamaları, ölümlere ise bir başınız sağ olsun’ demeyi bilemeyecek kadar duygusuz yetiştirilmemeli.
Tertemiz doğuyor insan ve sonra şekilleniyor. Lakin kendi kültürünle ne kadar eğitmeye çalışırsan çalış bazen elinde olmasa da dışarısı maalesef tehlikeli demeye devam ediyor ve aksine iyileşmesi gerekirken daha da zorlaşıyor. Eskilerden 80-90’lı yıllara ait bir Türk filmindeki replikler bile hala söylediğimiz şu zamanımızdaki cümlelerle dolu. Dışarısı tehlikeli! Evladını korumak tüm anne-babanın görevi tabi ki ama dışarıdaki hayatla tanışmaları ve hayatta güçlü kalabilmeleri için onlara fırsatlar da vermeliyiz. Öz güvenli bireyler olabilmeleri için bu gerekli. Şunu demiyoruz tabi ki, tek başına dışarı yollayın. Hayır, sizin gözetiminiz altında. Evde yapılacak işleri ona göre organize edip. Çayını, kahveni kapının önünde, parkta da içebilirsin. Kitabını okurken ya da İnternet’te sörf yaparken bir yandan da göz-kulak olabilirsin.
Bağışıklıklarının güçlenmesi; fiziksel ve ruhsal gelişimi için oyun alanları ve arkadaşlarını organize edebilmeliyiz. Araştırmalara göre eğitimdeki başarıdan çok sosyal başarı daha bir önem kazanmış durumda.
Yılın son günlerinde herkes 2021 ne ara bitti demeden alamıyor kendini. Coşkun ama yorgun dolu dolu bir yıl daha geçip giderken, yeni yılın barış, huzur ve sağlıkla geçmesi dileğiyle… Hayallerinizden vazgeçmeyip, onları gerçekleştirecek zaman ayırmanız ve dokunduğunuz hayatlarda iz bırakmanız umuduyla…
Bir yanıt yazın