Gebelikte Depresyon: Belirtileri, Nedenleri, Tanısı ve Tedavisi

hamilelikte depresyon

Çoğu kadın hamile kaldıktan sonra kendilerini nasıl hissettirecekleri konusunda belirli bir beklentiye sahip oldukları gibi, bazı endişeleri de olabilir. Hamile kaldıktan sonra vücutta yaşanacak pek çok değişikliğin (ağrı ve sancılar) getirdiği rahatsızlığa rağmen; kilo alımı, sabah hastalığı ve kramplar gebe kadınlarda genellikle zor bir tecrübe olur. Hamilelikte hormonal dalgalanmalar ve bu değişiklikler depresyona yol açabilir.

Doktorlar son zamanlarda gebelik hormonlarının gebelik sırasında depresyonu önlemediğini ve prenatal depresyonun hamile kadınların yüzde 10-15’ini etkilediğine inanmaktadırlar. Aslında The Scientific World Journal’da yayınlanan bir bilimsel araştırma, hamile kadınların yüzde 70’inin endişeli veya depresif hissettiğini bildiriyor. Ancak bu kadınların çoğunun mutlaka klinik depresyona maruz kalmadığı da belirtiliyor.

Hamilelikte depresyon ve kaygı, anne ve bebek için ciddi sonuçlar doğurabilir; Sadece “bunalımlı” hissetmekle kalmaz; beyni etkileyen tıbbi bir durumdur.

Gebelikte Depresyon Belirtileri

Depresyonun başlıca belirtileri şunlardır:

  • Üzüntülü veya bunalmış hissetmek
  • Duyarsızlık veya ilgisizlik hissi
  • Yorgunluk
  • Huzursuzluk
  • Hızlı ruhsal değişiklikler
  • Sık sık ağlama
  • İştah değişikliği
  • Uyku alışkanlıklarındaki değişiklikler
  • Favori etkinliklere duyulan ilgi kaybı
  • Anksiyete (endişe)
  • Basit görevlere odaklanma zorluğu
  • Tekrarlayan ölüm veya intihar düşünceleri

Bu semptomların bir kısmını veya tamamını iki hafta veya daha uzun süre yaşarsanız, olası depresyonunuz için tıbbi yardım isteyiniz. Bu semptomların çoğu depresyon hastalarında görülür ve hamilelikte depresyon farklı değildir. Prenatal depresyon vücudunuzu da etkileyerek; mide ağrısı, baş ağrısı ve diğer fizyolojik belirtilere neden olabilir.

Gebelikte Depresyon Sebepleri Nelerdir?

Depresyonun sebepleri tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak biyolojik bir temele sahip olduğu bilinmektedir. Kalıtım önemli bir rol oynamaktadır ve ailenin depresyon öyküsü, hamile kalmayı planlıyorsanız göz önünde bulundurmanız gereken bir şeydir. Genel sağlığınız önemlidir. Obezite veya aşırı alkol, tütün veya uyuşturucu kullanımı depresyona neden olabilir veya mevcut bir hastalığı şiddetlendirebilir. Çevresel faktörler ve zorlu yaşam deneyimleri de depresyonda rol oynar. Örneğin; sevilen birinin veya bir evcil hayvanın kaybedilmesi, bir iş kaybı veya önemli bir projenin başarısızlığı gibi.

Gebelikte Depresyon: Risk Faktörleri

Önceki paragrafta önerildiği gibi, uyuşturucu ve alkol istismarı, gebelik sırasında depresyon için önemli risk faktörleridir. Diğer risk faktörleri şunları içerir:

  • Depresyon ya da uyuşturucu istismarının kişisel geçmişi
  • Aile geçmişinde depresyon olması
  • Premenstrüel disforik bozukluk (ağır bir PMS formu)
  • Anksiyete, özellikle de para, evliliğiniz veya gebelik ile ilgili endişeler
  • Tiroid problemleri
  • Genç yaşta gebelik

Gebelikte Depresyon Komplikasyonları

Hamilelikte depresyon bebeğinizi doğrudan ve dolaylı olarak etkileyebilir. Dolayısıyla prenatal depresyonun etkisi kendi davranışlarınıza olumsuz etki yapar. Depresyondaki hamile bir kadının kendine iyi bakma ihtimali daha düşüktür, doğru beslenme ihtimali daha düşüktür. Ayrıca doktor randevularını da geciktirebilir. Doğum öncesi bakımın tutarlı bir şekilde ihmal edilmesi, bebek üzerinde olumsuz etkiye sebep olabilir.

Son olarak, hamile iken depresyona maruz kalan annelerin doğan bebekleri çoğunlukla kilolu, prematüre veya her ikisi birden olmak üzere doğarlar. Doğduktan sonra, bu bebekler bazen kendileri depresyon belirtileri gösterirler. Sinirli, öğrenmesi yavaş ve dikkat çekmek için tepkisiz olabilirler. Yaşları ilerledikçe, bazıları agresif olma eğilimi gösterebilir.

Gebelikte depresyona maruz kalan annelerin doğan bebeklerinde bazen anksiyete bozukluğu olabilir. Daha çok ağlarlar ve çoğu strese daha yatkın görünür. Bunun nedeni, daha agresif ve endişeli ebeveynlik tarzı benimseyerek çocuklarına aşırı kaygılı olmaları yani “helikopter ebeveynler” olma olasılığının daha yüksek olması olabilir. Bununla birlikte, bazı uzmanlar stres hormonlarının plasentaya geçebileceğini ve bebeğin beyninin gelişimini etkileyebileceğini düşünmektedir. Bazı çalışmalar, depresyonu olan annelerin yenidoğanlarının stres hormonu kortizol düzeylerinin yükselmesi ile doğabileceğini ortaya koymuştur.

Bununla birlikte gebelikte depresyon, gebelikten sonra, yani post-partum depresyon riskinin artması ile bağlantılıdır. Post-partum depresyondan muzdarip yeni anneler genellikle bebekleri ile bağ kurmak veya onlara bakmak konusunda zorlanırlar. Post-partum depresyon vakalarının yaklaşık %25’i gebelik sırasında başlamaktadır ve British Medical Journal’da yayınlanan bir çalışma, bu tür bir depresyonun gebelik sırasında zirveye ulaşabileceğini tespit etmiştir.

Gebelikte Depresyon Teşhisi

Prenatal depresyon (doğum öncesi depresyon) tanısı zor olabilir. Çünkü yorgunluk, iştahsızlık, uykusuzluk gibi normal gebelik belirtileri ile karıştırılabilir. Depresyon semptomları subjektiftir (yalnızca bunları gözlemleyebilecek durumda olduğunuz anlamına gelir). Belirtileriniz hakkında dürüstçe konuşmanız önemlidir. Böylece zihinsel durumunuzun en net resmi elde edilmiş olunur. Durumunuzun utanacak hiçbir şey olmadığını unutmayın.

Gebelikte Depresyon Tedavisi

Hamilelik depresyonu nasıl geçer?” Neyse ki, doğum öncesi depresyonun sebepleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, durum tedavi edilebilir. Öncelikle, doğru miktarda dinlenmek önemlidir. Gebelik belirtileri uykuyu zorlaştırabilir, ancak mümkünse, günde 7-8 saat uyumaya çalışmalısınız.

Bol bol düzenli egzersiz yapmak da önemlidir (Michigan Üniversitesi tarafından yürütülen yakın tarihli bir araştırmada yoga’nın son derece yardımcı olabileceği belirtilmektedir). Ve doğru beslenmek (omega-3 yağ asitleri, balık yağı içerisinde bulunabilir), besin takviyelerinin depresyona yardımcı olduğu gösterilmiştir.

Hamilelikte depresyon ilacı kullanılır mı?” Antidepresan, depresyonla mücadelede önemli bir araçtır ve yeni veriler, çoğunun gebelikte oldukça güvenli olduğunu göstermektedir. Antidepresanlarla ilişkili olabilecek her risk, prenatal depresyonunuzun tedavi edilmemesine neden olabilecek potansiyel sonuçlarla tartılırken kabul edilebilir riskler olarak kabul edilir. Bazı trisiklik antidepresanlar güvenli kabul edilir. Bu ilaçları ekstremite malformasyonuyla ilişkilendiren çalışmalar yapılmışken, daha yeni çalışmalar bu bağlantıyı doğrulamamıştır. Bazı seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) de gebe kadınlar için güvenli kabul edilir.

Prenatal depresyonun bir karakter kusurunu belirtmediğini anlamak önemlidir. Bilinen nedenleri ve tedavileri olan tıbbi bir durumdur. Hamilelik sırasında depresyondan muzdarip olursanız, kendinize “bundan kurtulurum” demeniz konuyu daha da kötüleştirecektir. Sizin ve bebeğinizin iyiliği için tıbbi yardım ve destek istemek önemlidir.

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir