Hamilelik ve Epilepsi (Sara Hastalığı)

gebelikte sara hastalığı

Epilepsi, baş ağrısından baygınlık ve kasılmalara kadar değişebilen nöbetler ile karakterize ciddi bir nörolojik hastalıktır. Epilepsi, “sara hastalığı” olarak da bilinir. Epilepsi ve gebelik özellikle zor bir süreç olabilir.

İyi haber, epilepsili kadınların tüm gebeliklerin yaklaşık yüzde 0,5’ini oluşturduğu ve epileptik gebelerin yüzde 95’inden fazlasının sağlıklı bebekleri olduğu yönündedir. Bu yazıda, epilepsi ve gebelikle ilişkili olası riskleri ve olası komplikasyonlarını paylaşacağız.

Epilepsi Hastalarının Gebe Kalması

Gebe kalmaya çalışan kadınlarda epilepsinin etkisi karışıktır. Bir yandan, epilepsiyi tedavi etmek ve kontrol altına almak için kullanılan ilaçların birçoğu doğurganlık sorunlarına katkıda bulunabilir. Öte yandan, aynı ilaçların birçoğu bazen hormonal doğum kontrol yöntemlerinin etkinliğini azaltabilir. Hamile kalmaya çalışıyorsanız, gördüğünüz doğurganlık uzmanlarının, antiepileptik ilaçlar (AED) kullandığının farkında olduğundan emin olmalısınız.

Epilepsi hastalığının kendisi, gebe kalmaya çalışan kadınlar için sorunlara neden olabilir. Bu durum zaman zaman cinsel işlev bozukluğuna veya anormal menstrüel döngülere neden olabilir.

Epilepsi Hastaları Hamile Kalmadan Önce

Nöral defektleri riskini en aza indirgemek için çocuk sahibi olma potansiyeline sahip tüm kadınlar için folik asit takviyesi (günlük 0,4-0,8 mg) önerilir. Epilepsili kadınlarda folat takviyesi dozu ile ilgili yayınlanmış klinik kılavuzlar değişkendir ve kesin değildir. Amerikan Doğum ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Merkezi, nöral tüp defekti ile birlikte doğum yapma riski taşıyan kadınlar için 4.0 mg (4 mg, 0.4 değil) günlük folik asit öneriyor. Daha yüksek folik asit dozu, yan etkilerle ilişkili değildir.

Hamile kalmayı planlıyorsanız, sara nöbeti kontrolü için ilaç seçiminizi yapmak son derece önemlidir. Spina bifida ve otizm gibi doğum kusurları riski nedeniyle, mümkünse, gebelik sırasında valproik asit kaçınılmalıdır.

Epilepsi Hamileliği Etkiler Mi?

Her epilepsi vakası ve gebelik farklıdır. Çünkü gebeliğin epilepsi üzerindeki etkisi bir kadından diğerine değişir. Bazı kadınlar hastalıklarında herhangi bir değişiklik görmez ve diğerleri nöbet sıklığında azalma görür. Bununla birlikte, epileptik kadınların yüzde 25-40’ı, özellikle sık sık nöbet geçirme eğilimindeyse, gebelik sırasında daha sık nöbetler geçirmektedir. Bunun olası sebeplerinden biri, hamile bir kadının vücudunun epilepsiyi tedavi etmek için kullanılan ilaçların çoğuna farklı tepki vermesidir ve bazı ilaçlar da emilemez veya daha az etkili olabilir.

Epilepsi ve gebelik ile ilgili problemler genellikle hormona bağlıdır. Östrojen, özellikle, beyindeki elektriksel aktiviteyi arttırır ve progesteronun ters etkisi vardır.

Epilepsi ve Gebelik Riskleri

Epilepsi ve gebeliğin önemli bir riski, bebek bekleyen annenin kendisini ve / veya bebeğini nöbetleştirebilir ve yaralayabilir. Diğer riskler anne veya bebeğe özgüdür:

Anneler için riskleri:

Birçok sara hastası kadın, doğum sırasında nöbet geçirme ihtimalinin en büyük korkusu olduğunu söyler. Ancak doğumdan sonraki günlerde nöbetler biraz daha muhtemel olmasına rağmen, epilepsili gebe kadınların yaklaşık yüzde 2’si doğum sırasında nöbet geçirir. Hormonal değişiklikler ve uyku yoksunluğu tetikleyebilir.

Bebekler için riskleri:

Bazı durumlarda annenin uğradığı bir nöbetin bebeğe zarar verebilecek oksijen yetersizliğine neden olabileceği konusunda küçük bir risk vardır. Bununla birlikte, bu nadirdir. Bebeğe en çok risk, annenin hastalığını yönetmek için kullandığı antikonvülsif ilaçlardan kaynaklanıyor.

Gebelik sırasında antiepileptik ilaçlar (AED’ler) tarafından bebeğin maruz kaldığı riskler, gebelik sırasında epileptik nöbetlerle (özellikle de büyük mal nöbetleri) ilişkili risklerle tartılmalıdır. Bu riskler, fetal kalp atış hızının yavaşlaması, plasental abrupsiyon (plasenta rahimden ayrıldığında gerçekleşir), düşük doğum ağırlığı, gebeliğe bağlı hipertansiyon (yüksek tansiyon), düşük, erken doğum ve ölü doğumu olasılığını içerir.

Gebelik sırasında epileptik nöbetler istenmemekle birlikte, bazı AED’lerle ilgili riskler de vardır; bu riskler otizm ve bilişsel zorlukları içerir. Hamileyken sodyum valproat (Depakote) olarak bilinen AED’i alan kadınların çocuklarında otizme yakalanma ihtimali üç kat fazla, sodyum valproat alan kadınların yüzde 30-40’ında bir takım bilişsel bozukluklar veya entelektüel bebekler olan engelli bebekler doğuyor. Ayrıca, sodyum valproat kullanan kadınlarda doğan bebeklerin yüzde 11’i fizyolojik deformitelere sahiptir.

Epilepsi anneden çocuğa geçer mi?” Son olarak, eğer epilepsi yaşıyorsanız ve hamile kalmayı planlıyorsanız, genetik sistemin bu durumda oynadığı role dikkat edin. Epilepsi bazen beyin hasarından kaynaklanır, ancak bazen genetiktir ve kalıtsal olabilir. Ancak, hastalığınızı döllerinize aktarabileceğiniz risk ufaktır. Genel nüfusta epilepsi görülme oranı yüzde 2’den azdır. Epilepsi hastası olsanız dahi, baba olmasa bile, risk şu anda yüzde 5’ten azdır ve her iki ebeveynde de epilepsi varsa risk biraz daha yüksektir.

Gebelikte Epilepsi Kontrolü

Epilepsinin gebelik öncesi daha iyi yönetimi gebelik deneyimini geliştirebilir. Uluslararası Antiepileptik İlaçlar ve Gebelik Kayıtları (EURAP) tarafından 2006’da yapılan bir araştırmada, nöbetsiz 12 aydan fazla süre geçiren kadınların hamilelik döneminde nöbette riskin yüzde 50-70 oranında bir azalma sağladığı tespit edildi. Ayrıca doktorunuzun ve nöroloğunuzun özel durumunuzun özelliklerini gebeliğinizi izleyen doğum uzmanından daha fazla bildiğinizi unutmayın; bu nedenle tüm doktorlarınızın birbirleriyle iletişim halinde olduğundan emin olun.

Antikonvülzanlar, vücudunuzdaki folik asit ve K vitamini düzeylerini etkileyebilir, bu nedenle doktorunuz prenatal vitamin almanızı önerir. AED’ler aynı zamanda vücudunuzun folik asit kullanma şeklini de etkiler. Folik asit gebelik sırasında son derece önemlidir ve eksikliği nöral tüp kusurları ve spinal bifida gibi problemlere neden olabilir. Hamilelik döneminde anneleri AED kullanan bebeklerin yüzde 4-6 oranında doğum kusuru ihtimali var, buna karşın nüfusun yüzde 2-3’ü risk oluşturuyor. Bu makalenin başka bölümlerinde listelenenlere ek olarak, AED’lerden kaynaklanabilecek doğum kusurları yarık dudak ve çeşitli kalp anormallikleridir. Yine, bu riskler korkutucu gelse de, ilaç tedavinizde herhangi bir değişiklik yapmadan önce doktorunuza danışın.

Doktorunuz size günde en az 5 mg folik asit almayı öneriyor olabilir. Ancak folik asit bazı antikonvülzan ilaçlarla etkileşime girebileceğinden takviyeleri almaya başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.

K vitamini kan pıhtılaşması için önemlidir ve AED’ler vücudunuzdaki K vitamini seviyesini etkiler. K vitamini eksiklikleri bebekte hemorajik (kanama) hastalığına neden olabilir. Çoğu doktor, hamileliğin son ayında, K vitamini bağımlı pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğinden dolayı çocuğu ciddi doğum sonrası kanamaya karşı korumak için AED ile tedavi edilen kadınlara K1 vitamini (10 ila 20 mg / gün) oral yoldan verilmesini önermektedir.

İlaçlarınızı bebeğin doğumundan sonra yönlendirmeye devam etmeyi unutmayınız. Uykudan yoksun “yeni anne” hatırlakta zorlanabilir, bu nedenle size yardımcı olması için eşinizi veya başka bir aile üyesini seçin. Kazayla ilgili yaralanma riskini azaltmak için, bebeğinizin bezlerini bir masanın üzerinde değil yerde değiştirin ve bebeğinizi yıkarken bir yardımcı bulundurun.

Epilepsi ve Emzirme

Şaşırtıcı bir şekilde, epilepsisi olan yeni anneler için emzirmek çok önemlidir. Bir kere, faydalar genelde olabilecek her türlü riski bastırabilir. Ayrıca bebeğiniz, aldığınız herhangi bir ilaca rahimde maruz kalmış olacak. Bu nedenle emzirme, bebeğinizi bu ilaçlardan arındırma ve olası belirtilerini en aza indirgemenin iyi bir yolu olabilir. Yine, daima doktorunuzun tavsiyelerine uyun; anne sütü vermeme levetirasetam veya lamotrijin alan anneler için daha iyi olabilir.

Doğum ve Epilepsi

Yukarıda belirtildiği üzere, doğum sırasındaki nöbetler nadirdir. Doğum ya da doğum sırasında bir nöbet geçirirseniz, doktorunuz bebeği sezaryen ile doğurmaya karar verebilir.

Doğum Sonrası Depresyon

Epilepsili bireyler, epilepsi olmayan bireylere kıyasla depresyon prevalansında artışa sahiptir ve bu da gebelik ve lohusa dönemde de geçerlidir.

Epilepsili kadınlarda 706 gebeliğin bulunduğu bir çalışmada depresyon epilepsili kadınların yüzde 27’sinde, epilepsi olmayanların yüzde 19’unda etkilenmiştir. Depresyon için risk faktörleri arasında yüksek nöbet sıklığı, antiepileptik ilaç kullanımı ve gebelik öncesi depresyon ya da kaygı bulunmaktadır.

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir